Bu içerikte neler var?
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu takıntılı düşünceler, fikirler, dürtüler ve tüm bunların yenileyici davranışlar ve zihinsel eylemler anlamına gelmektedir. Ruhsal bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Bu kişilik bozukluğu obsesyon ve kompulsiyon olarak incelenmelidir. Bu kişilik bozukluğunda birey mutlaka ilaç tedavisi ile birlikte tedavi edilmeli ve uzman bir psikolog desteği almalıdır.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Tehlikeli mi?
Düşünceler, fikirler ve dürtüler bu gruba dahildir. Kişi kendi isteği dışında pek çok fikri, düşünceyi zihninde dönüp dolaştırır. Örneğin kaç adet merdiven çıktığını, merdivenlerin uzunluğunu, merdivene adım atmak için ayağını yerden kaç cm kaldırdığını… Tüm bunlar bireyin kontrolü dışında gerçekleşen obsesif takıntı ve fikirlerdir. Belli bir zaman zarfından sonra kişide anksiyete ve depresyon meydana gelebilmektedir.
Anksiyete, depresyon haricinde bireyde çeşitli sinir hastalıkları, simetri takıntısı, titizlik takıntısı, sürekli kaygı ve şüphe hissetmek, bağımlı kişilik bozukluğu görülebilmektedir. Her bireyde OKB hastalığı farklı ataklar ve tepkiler verebilmektedir.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilir mi?
OBK tedavisi günümüz tıp ve psikiyatri koşulları ve teknolojisi eşliğinde mümkündür. Tedavi koşullarında bireye direkt olarak ilaç tedavisi verilmektedir. İlaç tedavisi ile birlikte yüzde 80 başarı elde edilebilmektedir. Halk arasında takıntı hastalığı olarak da bilinen OKB, ilerleyen seviyelerde hastanede kısa ya da uzun süreli olarak yatış sağlanarak tedavi edilebilmektedir. Hastanın kişilik bozukluğundaki derecesine göre tedavi yöntemi değişebilmektedir.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Nasıl Geçer?
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu genel olarak ergenlik döneminde başlar ve kendisini 20’li yaşlardayken hissettirir. Birey 30 yaşına doğru geldiğinde tanısı konulabilmektedir. Kişilik bozukluğunun belirtileri bireyin yaşamış olduğu travmatik psikoloji olaylarına göre değişkenlik göstermekle birlikte, erkeklerde kadınlara nazaran daha erken yaşlarda çıkmaktadır. OKB hastalığı kadınlarda daha sık görülmektedir.
Bireylerin aile öykülerine de bakılması zorunludur. Ailede OKB hastalığı bulunan biri varsa, genetik faktörle çocuğa da aktarılabilmektedir. OKB bozukluğu aynı zamanda bireyin çevresini direkt olarak etkilediği için bireyle birlikte ailesi ve yakın çevresi de tedavisine destek vermelidir.
Bir önceki yazımız olan Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir? Tehlikeli mi? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Obsesif kompulsif tanısı hiç almamış,fakat tüm belirtileri bu yönde olan birini Dr getirmeye nasıl ikna edebilirim..
Ikna olmuyorlar. Malesef..