Kişilerin yaşamlarının bazı dönemlerinde karşılaştıkları travmaların etkisi daha sonraki dönemlerde de görülür. Travma sonrası stres bozukluğu olarak tanımlanan rahatsızlık TSSB şeklinde kısaltılır. TSSB’ye yol açan travmalar deprem, sel, yangın, savaş, işkence, tecavüz, trafik kazası, iş kazası, sevdiklerinin ani ölümü, kişinin kendisinin ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmesi olarak çeşitlenir. Bu gibi durumlardan sonra stres yönetiminde zorluklar yaşanmaya başlar. Yapılan araştırmalar travma yaşayan kişilerin yüzde 30’luk bölümünün bunun psikolojik etkileri ile başa çıkabildiğini, yüzde 70’inin ise travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını ortaya koyar.
Bu tarz durumların yaşanması sonucunda, kişiler yaşadıkları deneyimler ile başa çıkmakta zorlanabilmektedirler. Kimi insanlar için bu durum daha kolay atlatılabilir olurken, kimi insan için içinde bulunduğu durum ve hissettikleri giderek kötüleşebilmektedir. Aylarca, hatta yıllarca devam eden bu başa çıkmakta zorlanma durumunda travma sonrası stres bozukluğundan bahsedilebilmektedir.
Travma sonrası stresi bozukluğu, beklenmedik, korkutucu, olağan dışı olayların yaşanması durumunda kişide meydana gelen psikolojik bozukluk olarak isimlendirilebilmektedir. Karşı karşıya kalınan durumlar veya olaylar, kişide ruhsal travmalar veya bozukluklar meydana getirebilmektedir.
Hemen randevunuzu alın, ilk görüşmenizi ayarlayın!
Travma yaşayan kişilerin verdiği tepkiler kişiye göre değişmekle birlikte bu tepkilerin normal düzeyde olup olmadığı strese verdikleri tepkilerle ölçülür. Kişinin travma sonrasında strese verdiği tepkiler yardım alıp almamasına, çevre tarafından kendilerine verilen desteğe de bağlıdır. Ortalama olarak her üç kişiden biri yaşamının belli bir döneminde bir travma ile karşılaşabilmektedir. Yaşanan bu travmalardan sonra çok önemli olmayan bazı olaylara kişinin büyük tepkiler vermesi travma sonrası stres bozukluğu belirtileri olarak nitelenir. TSSB belirtileri normal olaylara verilen yoğun tepkiler olarak ortaya çıkabileceği gibi, anormal olaylara az tepki verilmesi şeklinde de kendini gösterebilir. Bir travmadan sonra stres tepkilerinin verilmesi çok normaldir. Ancak bu tepkilerin süresinin uzaması, olayın etkisinden bir türü kurtulamama ve bunun kişinin gündelik yaşamını etkiler hale gelmesi TSSB olarak tanımlanır.
Travma sonrası stres bozukluğu her yaş grubundaki insanda rastlanabilmektedir. Nedenleri ise şu şekilde sıralanabilmektedir;
Ancak, TSSB durumunun direkt olarak bu olayların yaşanması neticesinde geliştiği söylenememektedir. Yani mutlaka tetikleyici başka sebepler de bulunmaktadır.
Travmadan sonra stres tepkisi vermek genel olarak normal bir durum olsa da bunun TSSB olarak tanımlanması için bazı donelerin olması gerekir. Travmatik olaylar sonrasında herhangi bir stresle karşılaşıldığında verilen tepkiler fiziksel, duygusal, bilişsel ve kişilere verilen tepkiler olarak değişebilir.
Fiziksel tepkiler vücudun tehlike anında refleks olarak kalp çarpıntısı, nefes almanın zorlaşması, sindirim sisteminde hareketlenme, terleme, mide bulantısı, iştahın artması ya da azalması, ani ağrılar şeklinde verdiği tepkilerdir.
Strese karşı verilen duygusal tepkiler travmadan sonraki birkaç hafta için normal sayılır. Travmayla karşılaşan kişi korku, şok, öfke, yas, utanç, suçluluk, ümitsizlik, çaresizlik, hayata ve günlük faaliyetlere adapte olmada zorlanma şeklindedir. Bu belirtilerin birkaç haftadan daha uzun sürmesi travma sonrası stres bozukluğu nedenleri olarak karşımıza çıkar.
Travma sonrası stres bozukluğunda verilen bilişsel tepkiler dalgınlık, şaşkınlık, durgunluk, kafa karışıklığı ve hafıza sorunları olarak ortaya çıktığı gibi kişilere verilen tepkilerde aile fertlerine, iş ya da okul arkadaşlarına verilen yoğun tepkilerden dolayı ilişkilerin bozulduğu gözlemlenir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun tanısında, kişilerin geçmiş öyküleri değerlendirilmektedir. Bireyin maruz kaldığı travmatik olay öğrenilerek incelemeye alınmaktadır. Tedavi aşamasında, kişinin yaşadığı travmatik durumun günlük yaşantısına yansımaması amaçlanmaktadır. En sık kullanılan tedavi yöntemi ise psikoterapidir. Kişinin bahsi geçen travmatik durum karşısındaki korkularını yenmesi sağlanmaktadır.
Travmadan sonra strese verilen tepkilerde 2 haftadan fazla bir yoğunluk yaşanıyorsa mutlaka bir uzmana görünmekte fayda vardır. TSSB terapileri travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için en etkili yöntem olarak bilinir. Kişinin bu durumdan kurtulmak için sürekli kendini güvende hissettiği ortamlarda bulunma, yakın çevresindeki kişilerle birlikte önceliklerine karar verme, aile fertleri ve yakın arkadaşlarla sürekli iletişim içinde olma sıralanabilir fakat bu yapılanlar kalıcı bir çözüm değildir. Sorunun daha fazla büyümemesi için mutlaka bir an önce bir uzmandan yardım almakta fayda vardır.
Alanında uzman kişinin, hastanın durumunu değerlendirmesi ve en uygun tedavi yöntemi seçmesi ile TSSB durumu ortadan kaldırılabilmektedir. Mutlaka erken dönemde tanı konulması ve tedaviye başlanması gerekmektedir. Aksi halde travma sonrası stres bozukluğunun ilerlemesi kişilerin sosyal yaşamdan soyutlanmasını ve korkularının artmasına neden olmaktadır. Bu durum da tedaviyi zorlaştırabilmektedir.
Bir önceki yazımız olan İlişkiye Girememe - Vajinismus Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.