Bu içerikte neler var?
Paranoid kişilik bozukluğu, günümüzde nadir görülen kişilik bozukluğu çeşitlerinden biridir. Çevresindekilerin ne düşündüğünü ve inançlarını önem vermeden, sahip olduğu düşüncelerinin yanlış olduğuna dair kesin kanılar olmasına rağmen değiştirilemeyen ve gerçekliğin aksine yanlış anlamlar çıkaran bir inanca paranoya adı verilmektedir. Buna göre kendisinde paranoid kişilik bozukluğu olan kişilere ise paranoyak adı verilmektedir.
Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler alıngan, kuşkucu ve aşırı kuruntulu bir yapıya sahiptir. Önemli bir psikolojik problem olarak görülen paranoid bozukluk, kişinin çevresindeki insanlar tarafından sergilenen tutum ve davranışların kendisine zarar verebileceğini düşünmeye neden olmaktadır. Dolayısıyla bu kişiler oldukça dikkatli, savunucu ve devamlı olarak teyakkuzda beklemektedir.
Paranoid bozukluk olan kişilerin genel olarak özelliklerine bakılacak olursa; çoğu zaman aşırı kıskanç, gururlu, kinci, kuşkucu, ufak tefek olayları büyüten ve her konuda haklı ve üstün olduklarını düşünmeleri, en bilindik özellikleri arasında yer almaktadır.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Kimlerde Görülür?
Paranoid bozukluk genellikle geç başlangıçlı olan bir psikoloji problemidir. Genellikle 40’lı yaşlar gibi geç dönemlerde başlayan bu bozukluk, daha çok mültecilerde, mahkumlarda, işitme kaybı yaşayanlarda, sosyoekonomik düzeyi düşük olan kişilerde görülmektedir.
Bunların yanı sıra paranoid bozukluğuna neden olan pek çok faktör bulunurken, biyolojik, genetik, çevresel, kültürel, psikososyal faktörlerin etkisiyle de ortaya çıkabilmektedir. Bu duruma bir örnek göstermek gerekirse; vitamin eksikliği yaşayan, aile öyküsünde kişilik bozukluğu olan, Alzheimer, epilepsi gibi beyin hastalıklarına maruz kalan, alkol ve madde kullanan kişilerde paranoid bozukluk görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda kişinin mutlaka psikologdan yardım alması ve tedavi olması gerekmektedir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Olan Kişilere Nasıl Davranılmalıdır?
Paranoid kişilik bozukluğu olan kişilere karşı sergilenen tutum ve davranışlar özellikle tedavi sürecinde oldukça önemlidir. Hastalar normal şartlarda kişilik bozukluğunun farkına varmamakla beraber tedaviyi reddetmektedir. Bu durumda hasta yakınları hastaya karşı daha özverili ve sabırlı tutum sergilemelidir.
Paranoid bozukluğu olan kişilere yaklaşım açık, net ve kararlı bir şekilde olmalıdır. Şaka dahi olsa yalan söylenmemesi gerekirken, aynı zamanda sorunlar karşısında çözümün de ertelenmemesi gerekmektedir. Özellikle de en başından belirsizliğe yer vermeden net ve kararlı konuşulması oldukça önemlidir.
Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bireylere karşı öfke duymamak, sabırlı olmak ve öfkeyi kontrol altında tutmak son derece önemlidir. Bu kişilerin söylemleri karşısında aşırı tepki vermekten kaçınmak gerekir. Ayrıca terapi sürecinde de psikologdan nasıl davranılması gerektiği konusunda yardım da alınabilmektedir.
Bir önceki yazımız olan İlişkiye Girememe - Vajinismus Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.