Bağlantıları atla
Panik Atak Nedir?

Panik Atak Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Panik atak çağımızın hastalığı olarak bilinir. Kişinin olumsuz bazı durumlarla karşılaşması halinde ortaya çıkabildiği gibi, ortada belirli bir sebep yokken de görülebilir.

Çoğu insan yaşamı boyunca bazı dönemlerde karşı karşıya kaldığı durumlar neticesinde endişe ve korku duyabilmektedir. Hissedilen bu duygular oldukça doğal ve insanidir. Diğer yandan, yaşanılanlar doğrultusunda hissettiğimiz olumlu duygular kadar olumsuz duygular da gereklidir. Panik atak, endişe ve korku duygunun çok yoğun bir şekilde hissedilmesi olarak ifade edilebilmektedir.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Bu duygu durumu aniden ortaya çıkabileceği gibi bazı durumlar karşısında da gelişebilmektedir. Olağan olan endişe, kaygı, heyecan ve korku durumuna nazaran panik atak durumunda kişilerin yaşadıkları atak fiziksel olarak da belirtiler vermektedir. Ayrıca çok da yoğun bir şekilde yaşanmaktadır.

Panik Atak Nedir?

Panik Atak Nedir?
Panik Atak Nedir?

Genel olarak ani bir şekilde meydana gelen ve ara sıra tekrarlayan, hastanın yoğun ruhsal sıkıntı hissetmesine ya da korkmasına yol açan nöbetler olarak bilinmektedir. Hastalar tarafından nedeni çözülemeyen bu hastalık panik atak olarak adlandırılır. Nöbetleri aniden gelir ve gittikçe daha şiddetli bir hal alır.

Genellikle yarım saat ile 1 saat arasında devam eder ve kendiliğinden geçer. Bu atak ortada hiçbir sebep yokken de ortaya çıkabilir; deprem, trafik kazası ve yakın birinin ölümü gibi durumlarda da aniden ortaya çıkabilir. Bu hastalığı olan kişilerin yaşam standartları düşer. Hastalar yaşadıkları çeşitli korkulardan dolayı kendilerini diğer insanlardan ve çevrelerinden, çoğu zaman da sosyal yaşamdan soyutlarlar. Bu korkular arasında en belirgin olanı ölüm korkusudur. Sürekli öleceğini düşünen hasta bunu engellemek için hiçbir şey yapmaz ve bir depresyon haline bürünür.

Panik atak nöbetlerinin ortada hiçbir şey yokken de geldiği çok sık gözlemlenen bir durumdur. Ayrıca uygun tedavi yöntemine başvurulmadığı durumda giderek daha da kötüleştiği bilinmektedir. Atak süresi kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca hastalığın seyri de atak süresini etkileyen bir unsurdur.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Panik atak sahibi bireyler, çoğu zaman bu durumu adlandıramamakta ve hastalığın ilerlemesi ile alanında uzman hekimlere başvurmaktadır. Panik atak durumunun tedavi edilmemesi durumunda kişiler devamlı olarak hissettikleri endişe ve korkudan kaçabilmek için sosyal hayattan kendilerini izole ederler. Bu da beraberinde birçok fiziksel ve ruhsal problemi doğurmaktadır.

Nabzın hızlı bir şekilde artması, nefes darlığı, baş dönmesi, mide bulantısı ve çarpıntı gibi fiziksel değişimleri beraberinde getiren atak hali, bireyin kalp krizi gibi çok ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu ya da ölmek üzere olduğunu düşündürmektedir. Çoğu zaman stres düzeyinin yoğun olduğu dönemlerde ortaya çıkan bu durum, herhangi bir nedene dayanmadan da gelişebilir. Birey, atak sonrasında sakinleşip eski haline dönse bile o an yaşadığı deneyimin yarattığı olumsuz etkiyi üzerinden kolay kolay atamaz.

Devamlı olarak yaşadığı korku anının ve atak esnasında yaşadığı fiziksel tepkilerin tekrar edeceğini düşünmekte ya da bu yönde bir beklenti içerisine girmektedir. Panik atak geçirme korkusu olarak da ifade edebilmenin mümkün olduğu bu durumda panik bozukluktan bahsedebilmek de mümkündür.

Panik Atak Nasıl Gelişir?

Panik Atak Nasıl Gelişir?
Panik Atak Nasıl Gelişir?

Ortada herhangi bir tehlike ya da sorun olmamasına rağmen bireyin kendisini tehlikede hissetmesine yol açan panik atak, yaşam standartlarını büyük ölçüde düşüren psikolojik bir hastalıktır. Normal şartlarda hissedilen korku, bireyin yaşamını güvenli bir şekilde sürdürmesini sağlamaktadır. Bireyin gerçek bir tehlike halinde duyduğu bu his, vücutta sempatik sistemin devreye girmesini sağlayarak bireyin kaçmasını ya da savaşmasını sağlamaktadır.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Sempatik sistemin devreye girmesiyle beraber bireyin nefes alıp vermesi hızlanır. Nefesin kesildiğini hissetmeye yol açan bu durumda aynı zaman nabız da hızlanmaktadır. Tansiyonun yükselmesi ve daha fazla kan pompalanmasına sebep olan nabzın yükselişi, terleme, titreme, ateş basması gibi hisleri de beraberinde getirir. Tehlikeden kaçınmak adına sempatik sistemin sebep olduğu tüm bu durumlar, o an ihtiyacı olmayan deri ve sindirim sistemi organlarına daha az kan pompalanmasını sağlayarak bireyin karıncalanma, uyuşma, mide bulantısı ya da kusma gibi belirtiler göstermesine neden olur. 

Beyindeki kan ve bu sebeple oksijen oranının değişmesiyle birlikte birey kendisini kötü ve kontrolü kaybetmiş gibi hissedebilir. Ani bir şekilde başlayan bu durum 5 ila 30 dakikaya kadar devam etmektedir. Fakat bu süreçte yaşananlar bireyi büyük ölçüde etkilemektedir.

Çocuklarda Panik Atak

Çocuklarda Panik Atak
Çocuklarda Panik Atak

Panik bozukluğu, küçük çocuklara kıyasla ergenlik döneminde ve gençlerde daha sık görülen bir ruhsal bozukluktur. Fakat bu bozuklukla başa çıkmak özellikle çocuklar ve gençler açısından yetişkinlere göre daha güç olmaktadır.

Şiddetli bir panik bozukluk, çocuklarda ve gençlerde öğrenme ya da gelişimi olumsuz yönde etkilemesiyle bilinmektedir. Çocuklarda panik atak belirtileri görüldüğünde mutlaka bir uzman hekim ya da psikologdan yardım alınması gerekir.

Uzman hekim genellikle çocukta görülen belirtilerin herhangi bir fiziksel durumla bağlantılı olup olmadığını araştırmakta, detaylı bir muayene gerçekleştirmektedir. Belirtilerin ruhsal bir bozuklukla ilişkili olduğu tespit edildiğinde ise bir uzman psikoloğa yönlendirilmektedir.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Çocuklarda Panik Atak Belirtileri

Çocuklarda panik atak belirtilerini şu şekilde örneklendirebiliriz:

  • Çarpıntı
  • Nefes darlığı
  • Baygınlık
  • Terleme
  • Güçsüzlük

Gençlerde panik atak belirtileri ise şunlardır:

  • Bağ ağrısı
  • Göğüs ağrısı
  • Kızarma
  • Titreme
  • Baş dönmesi

Çocuklarda ve gençlerde görülen bu türden atakların sadece agorafobi (bireyin kendini güvende olduğunu düşündüğü yerden ayrılma korkusu) ve panik bozukluğun gelişmesiyle ilişkisi olmasının yanı sıra duygu durum, kaygı ve stresle alakalı bozukluklarla ilişkili olduğu da tespit edilmiştir.

Çocuklarda ve ergenlerde görülen panik bozukluk, akademik ve psikososyal prpblemlerin eşlik ettiği, yetişkinlik döneminde de çeşitli sorunların oluşmasına yol açan risk faktörlerine sahip olmasıyla bilinmektedir.

Panik Atak Kaç Yaşında Başlar?

Panik bozukluğun başlangıç yaşı hakkında kesin bir veri bulunmazken, bu yönde yapılan araştırmalar 15-20 yaşını kapsayan ergenlik dönemine işaret etmektedir.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Panik atağın erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görüldüğü, üstelik kadınlarda daha erken dönemlerde ortaya çıktığı bilinmektedir. Panik bozukluklar, küçük çocuklardan ziyade daha çok gençlerde (ergenlerde) yaygın bir hal almıştır.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Travmalar, yaşanılan olaylar, geçmiş öyküleri gibi durumlar panik atağın oluşumunu tetikleyebilmektedir. Panik atak esnasında ortaya çıkan belirtiler kişiden kişiye göre farklılık gösterse de en sık rastlanan belirtiler şu şekilde sıralanabilir;

  • Göğüste ağrı şikâyeti ve bu ağrının göğüste sıkışıklığa neden olması hissi
  • Güçlü kalp çarpıntısı ve kalp atışlarının hızlanması
  • Terleme nöbetleri
  • Nefes alamama ve boğulacak gibi olma hali
  • Baş dönmesi ve bayılacak gibi hissetme
  • Vücutta karıncalanma ve uyuşma hissetmek
  • Üşüme ya da terleme nöbetleri geçirme
  • Mide bulantısı ve karın ağrısı şikayetleri
  • Sebebi olmayan titreme nöbetleri
  • Kendinde ya da etrafındaki kişilerde bazı değişiklikler olduğunu söyleme, kendini diğer kişilerden farklı hissetme
  • Kontrolünü kaybetme ve kontrolünü kaybetme korkusu
  • Ölüm korkusu
  • Ellerde titreme ve terleme
  • Bayılma hissi
  • Zihinde bulanıklaşma hissi
  • Kişilerin algılarının kendilerinden ve çevrelerinden kopması

Panik Atak Nedenleri ve Risk Faktörleri

Panik atak nedenleri hakkında kesin bir kanı bulunmasa da bazı durumların bu ruhsal sorunu tetiklediği düşünülmektedir. Çoğunlukla strese yol açan durumlar panik atağın gelişimini tetiklerken, bu durumlar yaşamsal ya da travmatik olaylar olabilir.

Diğer yandan genel tıbbi sorunlardan;

  • Guatr, tiroid
  • Geçirilmiş kalp ameliyatı
  • Kalp ritim bozuklukları ve bunun gibi birçok hastalıkta ikincil panik atak gelişimi mümkündür.

Panik atağın yüksek oranda genetik geçişle yakından olduğu düşünülmektedir.

  • Çocuklukta yaşanan travmatik olaylar,
  • Zaman içinde bastırılan duygular,
  • Kendini ifade etme konusunda yaşanan güçlük ilerleyen süreçlerde atak geçirilmesine neden olabilir.

Ayrıca;

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

  • Sosyal fobi,
  • Depresyon,
  • Kan görme, yükseklik korkusu, hayvan korkusu gibi özgül fobilerle beraber panik atağın gelişimi söz konusu olabilir.

Tüm bunların dışında;

  • Nefes darlığı,
  • Gece uykudan uyandıran kalp çarpıntısı,
  • Boğuluyormuş hissi gibi semptomlarla beklenmedik bir anda atak geçirilmesi mümkün olabilir.

Panik atak risk faktörlerini ise şu şekilde örneklendirebiliriz:

  • Genetik yatkınlık (birinci dereceden yakınlarda panik atak öyküsü)
  • Stres
  • Ciddi sağlık sorunları
  • Çözülmemiş çatışma durumları
  • Cinsel saldırı
  • Sevilen birinin ölümü
  • Çocukluk döneminde fiziksel ya da cinsel istismar
  • Travmatik bir olay
  • Cinsel saldırı
  • Boşanma
  • Sigara ya da aşırı kafein kullanımı

Panik Atak ile Baş Etmek İçin Neler Yapılmalıdır?

Atak esnasında öncelikli olarak kişilerin bulundukları yerde kalmaları gerekmektedir. Panik ve endişe ile herhangi bir yere yönelme gerçekleştirilmemektedir. Sakin kalmaya çalışmak ve derin nefes almak en temel uygulamadır. Bu esnada kişilerin ölmeyeceklerini ve bunun geçici bir durum olduğunu kendilerine hatırlatmaları çok önemlidir.

Bunların dışında atak halinde yapılması gerekenler şunlardır:

  • Atak doğru sınıflandırılmalıdır: Atak halinde dikkat edilmesi gereken en önemli konu, gerçek anlamda bir tehlike olup olmadığını ayırt etmektir. Bu süreçte kişinin kalbinin hala attığını ve hayatta olduğunu fark etmesi önemlidir.
  • Dikkat dağıtılmalıdır: Atağın başladığı durum o an için terk edilmeli ve sakinleşmek için uygun bir yer bulunmalıdır. Dikkati başka yerlere vermek ve olumsuz düşüncelerden sıyrılmak için etrafa bakmak ya da çevredeki nesneleri adlandırmak faydalı olabilir.
  • Farkındalık: Bireyin o an yaşadığı şeyin bir atak olduğunun farkına varması ve bu duruma korkularının yol açtığını anlaması önemlidir. Atak halinde bireyin kendisine bir alp krizi değil, panik atak olduğunu hatırlatması gerekir.
  • Doğru şekilde nefes alıp verilmelidir: Atak esnasında doğru şekilde nefes alıp vermek en önemli faktörlerden bir diğeridir. Doğru şekilde nefes alıp verdiğinde kalp atışları da normale dönecektir.
  • Nefes egzersizleri yapılmalıdır: gereğinden fazla derin nefes alıp vermek atağı şiddetlendirir. Bu gibi şikayetleri olan hastalarda genellikle atak sonlanana kadar poşet ile nefes alıp vermesi önerilir.
  • Düşüncelerin doğruluğu kontrol edilmelidir
  • Atak süreleri not alınmalıdır: Atak sürelerinin not alınması da dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur. Saatlerce sürmüş gibi hissettiren atakların aslında birkaç dakikada geçtiğini bu sayede fark edebilmek mümkündür. Üstelik bu durum hastanın atağa karşı direncini de artıracaktır.

Diğer yandan panik atak halinde asla yapılmaması gerekenlerse şunlardır:

  • Ataklardan korkulmamalıdır. Genellikle atak esnasında vücudun verdiği tepkiler korkuturken, bu tepkiler bedeni korumaya yönelik olarak verilmektedir. Bu duruma karşı oluşan farkındalık sayesinde odağı fiziksel tepkilerden alabilmek mümkündür.
  • Atak esnasında gelecek bir sonraki tak düşünülmemelidir.
  • Ataklar bireyde delirecekmiş ya da ölecekmiş hissine neden olabilir. Bu düşüncelerin doğru olmadığının farkında olunması önemlidir.
  • Atak esnasında sigara ya da alkol gibi maddeler kullanılmamalıdır. Bu maddeler atağın şiddetini artıracaktır.

Panik Atak Tanısı Nasıl Koyulur?

Panik atak tanısı, belirli kriterler doğrultusunda tıbbi değerlendirmelerde bulunarak uzman hekimler tarafından konulmaktadır. Bu türden bir şikayetle uzman hekime müracaat eden hastaların psikososyal değerlendirmesi yapılmaktadır.

Panik bozukluğu teşhis edebilecek belli bir psikolojik test ya da radyolojik görüntüleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu hastalığın tanısı koyulurken “Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı”na göre hastanın semptomları değerlendirilmekte ve bu tanı netleştirilerek tedavi planı oluşturulmaktadır.

Panik Atak Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Panik atak ihmal edilmemesi gereken ve ilerlemesi durumunda kişilerin kendilerini yaşamdan ve diğer insanlardan soyutladıkları bir durumdur. Bu sebeple, mutlaka ciddiye alınması gerekmektedir. Panik atağın birçok farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler kişiden kişiye ve hastalığın mevcut durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir.

Panik atak tedavi yöntemlerinde en sık tercih edilen yöntem psikolojik destektir. Ancak terapi yöntemlerinin yeterli kalmadığı durumlarda farklı tedavi şekillerine yönelmek gerekmektedir. Ayrıca bazı durumlarda tedavi şekilleri entegre olarak da uygulanabilmektedir. İlaçla tedavi bu yöntemlerden biridir. Ancak ilaç ile tedavi konusunda hastalar bazen sabırsız olabilmektedir. İlaçların belirli bir zaman diliminden sonra etki edeceği unutulmamalı ve uzmanın yönlendirmelerine uymak oldukça önemlidir.

Tedavi yöntemleri arasında ilaçla tedavi, psikolojik destek, TMS seansları ile tedavi yer alır. İlaçla bu atağın tedavisi sırasında uzmanlar ilaçların etkisinin en az 2 hafta gibi bir sürede görüleceğini, sabretmenin bu hastalığın tedavisinde önemli rolü olduğunu söylüyorlar. Psikolojik destek alarak da mümkün olan panik atak hastalığında psikoterapi uygulamak suretiyle hastalığa eden olan nedenler ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bu hastaların ilaçla tedavi ve psikoterapi ile tedavi yöntemlerine olumlu sonuçlar vermemesi halinde TMS seansları devreye alınabilir. Bu yöntemde manyetik simülasyonla beyindeki panik atak merkezi sıfırlanır ve kalıcı tedavi yolları denenir. TMS seanslarının bilinen yan etkisi bulunmaz ve her yaştan hastaya uygulanabilmektedir.

Yorum bırakın

This website uses cookies to improve your web experience.
Konuşmayı Başlat
Randevunu WhatsApp'tan Oluştur
Merhaba,
Merak ettiklerinizi sormak ve online terapi randevusu oluşturmak için WhatsApp'tan konuşma başlatın.