Bu içerikte neler var?
Anksiyete hastası olan kişiler sürekli endişelidir, her an kötü bir haber almayı beklerler ve sevdiklerinin başına kötü bir şey gelecek olması en büyük korkularıdır.
Anksiyete Nedir?
Bireylerin çoğunlukla sebepsiz bir kaygı hali içinde olması, akıllarında sürekli felaket senaryolarının olması, kaygının artık o kişilerin günlük yaşamları ile bütünleşmesi olarak tanımlanabilir. Tedavi gerektiren psikolojik hastalıklardan olan Bu rahatsızlık günümüzde çok sık görülmektedir. Bu hastaların kaygı durumları normalin çok üzerindedir. Bu hastalık kaygı bozukluğu olarak da bilinir. Hastalığın kaygı ile anılmasının nedeni hastaların bazı durumlarda değil, neredeyse her durumda bu ruh hali içinde olmalarıdır. Kaygının dozu zamana ve duruma göre değişse de her şeyden kaygılanabilir.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
Bir kişinin anksiyete olup olmadığının teşhisi mutlaka alanında uzman bir doktor tarafından koyulmalıdır. Uzmanlar hastalığı teşhis ederken belirtileri konusunda hassas davranırlar ve diğer hastalıklardan dikkatle ayırırlar. Teşhis aşamasında bu sebeple hastadan kan tahlili, manyetik görüntülemeler ve değişik branşlardaki doktor muayenelerinin sonuçları istenebilir. Belirtileri hastalar tarafından baş ağrısı, midede şişkinlik, kaslarda yoğun ağrılar olarak bildirildiğinden doktorlar başka hastalıklarla karıştırmamak adına bu konuda dikkatli davranırlar.
Anksiyete Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavisi eğer zamanında ve doğru bir şekilde yapılmazsa yıllarca geçmez. Bu durumda kişinin bazı yetilerinin kaybına yol açar. İlerleyen dönemlerinde bu hastalığa depresyon da ilave olur. Bu hastaların kendilerini sözde daha iyi hissetmek için alkol kullanımına başladığı da sıklıkla rastlanan durumlardandır. Tedavisinin belirtiler ilk teşhis edildiğinde başlaması gerekir. Tedavi edilmezse aşırı kaygıdan dolayı kalp ve damar sağlığında sorunlar ile yüksek tansiyon gibi sorunlar da ortaya çıkabilir. Tedavisi hastalığa uygun ve doktor tarafından tavsiye edilen antidepresanlarla yapılabilir.
İlaçla tedavisi sırasında sabırlı davranmak ve kısa sürede etki bekleyerek olmaması halinde ilacı bırakmak yanlış bir davranıştır. Bu hastalığın psikoterapi seansları ile tedavisi de önerilen tedavi yöntemleri arasındadır. Bu tedavi yönteminde uzman terapistlere başvurulmalı ve davranış terapisi gibi terapilerle yardım alınmalıdır. Anksiyete ilaçlarının doktor tavsiyesi olmadan kulaktan duyma şekilde kullanılması son derece yanlıştır. İlaçlar doktur kontrolünde ve doktorun önerdiği dozlarda alınmalıdır. İlaçla ya da psikoterapi ile tedavileri uzun sürede sonuç verebilir. Bu nedenle bu süreçlerde sabretmek çok önemlidir. Tedaviyi yarıda kesmek hastalığın en başa dönmesine yol açar.
Bir önceki yazımız olan İlişkiye Girememe - Vajinismus Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.