Bağlantıları atla
OKB Nedir?

OKB Hakkında Merak Ettiğiniz 20 Şey!

OKB kısa adıyla bilinen hastalığın tam adı Obsesif Kompülsif Bozukluk’dur. Yaşam boyunca neredeyse herkes birçok konu hakkında endişe korku ve takıntı hissine kapılabilmektedir. Ancak bu duygular, kişilerin yaşamlarını etkilememektedir. Çünkü hissedilen bu duygular, kişiler tarafından kontrol edilebilir haldedir. Ancak bazı bireyler için bahsi geçen bu takıntı hali ve bunun beraberinde getirdiği rahatsızlık çok yoğun bir boyutta olabilmektedir. Bu da kişide baş edilemez bir durum yaratmaktadır.

OKB Nedir?

Uzmanlar obsesif kompozif bozukluk rahatsızlığı olan kişilerin genellikle;

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

  • Detaylara çok önem veren,
  • Mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olan,
  • Yaşamında sürekli bir düzen olan ve bu düzenin dışına çıktığında mutsuz olan,
  • Zaman konusunda hassas ve hata yapmamak için ekstra çaba harcayan,
  • Başkalarının hatalarını da kabul etmeyen kişiler olduklarını belirtiyorlar.

Türkiye’de OKB hastalarının sayısının oldukça fazla olduğu biliniyor. Ancak çoğu kişi obsesif kompozif bozukluk rahatsızlığıyla baş başa olduğunun farkında bile değil… Kendisinde ya da çevresindeki kişilerde görülen bu davranış bozukluklarını kimileri karakter özelliği diye nitelerken, kimileri de bir meziyet olarak algılayabiliyor. Aslında bunların hepsi kişini ruh durumuna olumsuz etkiler ediyor. Dikkat edildiğinde obsesif kompozif bozukluk olan kişilerin bu özelliklerinden dolayı etraflarındaki kişilerle sürekli sorun yaşadıkları, empati yeteneklerinin az gelişmiş olduğu, iletişim kurmakta çoğu zaman zorlandıkları, vazgeçilmez prensipleri nedeniyle aksi davranışlar gördüklerinde kolay öfkelendikleri görülür. Her ne kadar mükemmeliyetçi ve başarılı kişiler olsalar da bu kişiler paylaşıma kapalı kişiler olarak bilinir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk olarak olarak ifade edilen OKB, kişilerin sahip oldukları takıntı durumunun günlük yaşamlarını etkileyecek boyutlara gelmesi halidir. Takıntılı davranışlar ve düşünceler, kişinin hayatının her alanında yer almaktadır ve bu da hem sosyal hayatta hem de ev içinde yaşamayı güçleştirmektedir. Burada bahsi geçen obsesyon durumu, kişinin fikir, dürtü ve düşüncelerini kontrol edememe halidir. Kişi sahip olduğu fikirlerin aslında mantıksız ve doğru olmadığını kabul etse bile bunları düşünmekten kendini alamamaktadır.

Obsesyon Nedir?

Kişinin aklında iradesi dışında gelişen ve aklından çıkartamadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. İnsanın aklına yer adan bu düşünceler kişinin tarafından da mantıkdışı ya da saçma olarak görülse de elinde olmadan yapmaya zorlayan farklı bir dürtü nedeniyle kontrolsüz düşüncelerle mücadele eder. Fakat düşünceler üzerinde yoğun sıkıntılar ve huzursuzluk anksiyete oluşumuna neden olurken genel olarak bu terim halk arasında vesvese ya da takıntı olarak bilinmektedir.

Örnek verecek olursak. Ocak açık kaldı mı? sorusu her daim ev çıkışlarında ya da başka bir odaya geçişte akıllarında kalır ve emin olana kadar kontrol ederler.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

  • Arabayı kilitledim mi?
  • Elim kirlendi, temiz olmadı!
  • Eşyalar düzgün olmadı, simetrik olmadı!
  • Günah işledim mi?
  • Ayıp bir şey mi düşündüm?

Örneklerde oluşan düşünceler ve bunlar gibi birçok düşünce kişi üzerinde her daim takıntı oluşturacak. Ancak kişi bu durumun farkında olsa da müdahale ederek azaltamayacağı düşünceler olarak kalacaktır.

Kompulsiyon Nedir?

Kompulsiyon için zorlantı demek daha kolay anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Kompulsiyon, obsesyonların zihinlerinde gerçekleşen istemsiz ve rahatsız edici düşüncelerin oluşturduğu huzursuzluğu ortadan kaldırabilmek için zihinsel dürtülerin sonucunda oluşan davranışlardır.  

Obsesyonlar kişinin kendi içerisinde iradesi dışında kalarak zihninde istemsiz olarak uzaklaştırılması sağlanamayan sıkıntı verici ve her zaman tekrara düşen düşüncelerdir. Bu durumda Kompulsiyon, obsesyonların zihinlerinde gerçekleşen istemsiz ve rahatsız edici düşüncelerin oluşturduğu huzursuzluğu ortadan kaldırabilmek için zihinsel dürtülerin sonucunda oluşan davranışlardır. 

Kişi üzerinde kompulsiyonlar mantıksız olarak görülebilir ancak bu durumun etkisi altında kalan kişi de kendini bu davranışları sergilemekten asla alıkoyamaz. Hatta yapmadığı zamanlarda da kişi üzerinde farklı bir iç sıkıntısı oluşur ve bu düşüncelerin üzerine oluşan davranışlar her geçen gün artış gösterir ve gün içinde kişinin hayatında büyük zaman kayıplarına yol açar.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Obsesif Kompozif Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

Obsesif Kompozif Bozukluk belirtileri yukarıda da sıraladığımız gibi

  • Mükemmeliyetçilik,
  • Hata yapmama ve hatalara karşı tepki verme,
  • Titizlik,
  • Zaman hassasiyeti,
  • Ayrıntılara çok vakit harcamak,
  • İstedikleri olmadığında mutsuzluk hali olarak bilinse de obsesif kompülsif bozukluğunun en belirgin belirtisi takıntılardır.

Birinci – ikinci – üçüncü evre OKB olarak ayrılan takıntılı olma hali bazı durumlarda kişinin hayatını esir alacak hale gelebilmektedir. Yetişkin OKB hastalarında temizlik takıntısı çok belirgindir. Bazı OKB rahatsızlığı olanlarda sürekli el yıkama isteği, yaşam alanındaki düzenin bozulmaması, saat ve planlama takıntısı, evinde ve iş yerinde temizlik takıntısı belirtileri baş gösterir. Bu kişiler için vücut temizlikleri de çok önemlidir ve normalden çok daha fazla özen gösterirler. Uzun süre duşta kalmak, deterjanlara fazla düşkün olma gibi haller kişilerin günlük yaşamlarını ve diğer kişilerle ilişkilerini de etkisi altına alır.

Kişinin obsesif bir düşünce yapısına sahip olması neticesinde, anksiyete gelişmesi muhtemeldir. Bunun bir sonucu olarak da kişi, bu durumu kontrol etmek için yineleyici davranışlara başvurmaktadır. BU davranışlar sayesinde, OKB sahibi kişiler, içinde bulundukları durumu kontrol edebileceklerini düşünmektedirler.

OKB belirtilerini bir araya toplayacak olursak şu şekildedir;

  • Aşırı derecede kuşku duyma,
  • Güvensiz hissetme,
  • Simetri ve düzen takıntısı, bu durum sağlanmadığında rahatsız hissetme,
  • Hata kapma korkusu,
  • Sosyal ortamlarda yanlış bir şey yapmaktan çekinme ve uyanma,
  • Başkasına zarar vermekten korkma,
  • Belirli kelime veya cümleleri çok sık tekrar etme,
  • Yiyecek ve içecekleri belirtli bir sıra ile tüketme,
  • El sıkışmaktan ve bir yeri açıp kapatırken tokmakları tutmaktan kaçınma,
  • Yapılacak işleri mutlaka sıralı olarak yapma, bu şekilde olmazsa rahatsızlık hissetme,
  • Herhangi bir değeri olmayan nesneleri toplama ve biriktirme isteği,
  • Rutin işlerin gerçekleştirilmesi sırasında, bunları sesli bir şekilde sıralama ve sayma isteği,
  • Ocak, ütü, kilit gibi ev gereçlerinden emin olamama ve devamlı kontrol etme.

OKB Nedenleri Nelerdir?

Obsesif ve kompulsiflerin kişi üzerinde etkisinin nedenleri tam olarak bilinmese de uyarıcı faktör olarak biyolojik ve çevresel etmenler önemli rol üstlenmektedir.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

  • Çevresel Faktörler: Kişi üzerinde sosyal ve aile çevresine dayalı olarak yaşadığı stresler sonucunda hastalıkta olumsuz gelişme görülebilir. Bu gibi sorunlarla karşılaşan kişide hafif semptomlar görülebilirken çevreden gelen olumsuz etkilerle birlikte daha ileri seviyeye taşınabilir. Bazen duyulduğunda zor gelen bazen de etkisinin olmadığını düşündüğünüz her şey OKB nedenleri arasında olabilir. Mesela cinsel tacize maruz kalmak, sürekli ev değiştirmek, beklenmeyen anda çocuk sahibi olmak gibi çevresel faktörler obsesif kompulsif nedenler arasında en belirgin olan örneklerdir.

Çevresel faktörler arasında bir de duygu ağırlıklı olarak OKB’ye neden olan etkenler vardır. Örneğin, kişinin sevdiği birini kaybetmesi, okul ya da iş yaşamında karşılaşılan problemler, insanların ilişkilerinde yaşanılan duygu ağırlıklı travmalar bu hastalığı tetikleyen nedenler arasındadır.

  • Biyolojik Faktörler: Karmaşık bir yapısı olan beyin, normal fonksiyonlar üzerinde işlemleri devam ettirebilmek için nöron denilen sinir hücreleri devreye girmektedir. Burada oluşan elektrik sinyalleri ile iletişimi sağlayan nöronlar birbirleriyle bilgi alışverişini sağlamada oluşan ve bu süreci tamamlamayı sağlayan kimyasallar nörotransimitterlerdir.

Seratonin miktarında oluşan değişimler anne ve babalardan çocuklara geçmede obsesif kompulsif bozukluklar üzerinden genetik geçiş olduğu düşünülmektedir. Beyinde oluşan seratonin dengesizliği beyin planlaması ve sağduyu ile ilgili bölgelerde olumsuzluk etkileşim yapar. Diğer bir yandan da streptokok bakterisi sonucunda oluşan enfeksiyon da obsesif kompülsiyon hastalığının kişide oluşumuna yol açabilir.

OKB Hangi Yaş Aralığında Görülmektedir?

Son veriler incelendiği toplumda çok sık rastlanıldığı bilinen OKB, neredeyse her 100 kişiden 3 kişide gözlemlenmektedir. OKB hastalığının her yaş döneminde ortaya çıkabileceği belirtilmektedir. Genellikle ergenlik ve yetişkinlik döneminde karşılaşılan bu rahatsızlığın, çocukluk döneminde de görüldüğü bilinmektedir. Kadınlarda daha sık görüldüğü bilinen OKB, erkeklerde ise çok daha erken yaşlarda görülmektedir.

Obsesif Kompülsif Bozukluk Genetik mi?

Obsesif Kompülsif Bozukluk Genetik mi?
Obsesif Kompülsif Bozukluk Genetik mi?

Obsesif kompülsif bozukluk hastalığını bulunduran kimselerde anne-baba ya da birinci derecede olan akrabalarda Obsesif kompulsif bozukluk tanısının görülmesi sık sık rastlanılmaktadır. Bu yüzden genetik hastalık olabileceği üzerinde çalışmalara neden olmuştur.

Beden içerisinde görülen norma işleyiş dışında ihtiyaç duyulan nöronlar milyarlarca sinir hücresini oluşturmaktadır. Elektrik sinyalleri üzerinden iletişim kuran kimyasallar sinyaller üzerinden nöronlar arasında iletişimi sağlar. Araştırmalara göre serotonin adı verilen kimyasal seviyesinde düşüş görülmesi OKB gelişimde önemli etken oluşturmaktadır. Burada görülen serotonin dengesizliği ise ebeveynden çocuğa geçiş sağlamaktadır. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun (OKB) üzerinde genetik olabilir mi sorusunun cevap verebilir.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Bunların dışında ailede küçük yaşlarda temizlik takıntısı olan annelerde görülen davranışların aksine yaşanan durumlarda kişilerde ilerleme kaydetmesi Obsesif kompülsif bozukluk oluşturabilmektedir.

OKB Hastalığı Tehlikeli midir?

Düşünceler, fikirler ve kişinin elinde bulunmadan gelen dürtüler bu gruba dahil tutulmamalıdır. Kişiler kendi isteği dışında birden çok fikir üzerinde zihinlerinde dönüp dolaşmaktadır.

Örnek olarak kaç merdiven çıkıldığı, merdivenlerin uzunlukları ve merdivene adım atmak için kaldırılan adımların büyüklüğü verilebilir. Bütün bu verilen örnek gibi gösterilen davranışlar birey kontrolü dışında gerçekleşmektedir. Kişiye istemsiz gelen obsesif takıntı ve fikirler beli bir zaman sonra kişi üzerinde anksiyeteye götürmektedir. Hastalığın daha da çok ilerlemesi ise depresyon oluşturur.

Anksiyete, depresyondan farklı olarak birey üzerinde farklı sinir hastalıkları, simetri takıntı, titizlik takıntısı ya da şüphe duyma ve bağımlılık gibi kişilik bozuklukları oluşturur. Her birey üzerinde görülen OKB hastalığı farklı davranışlarla görülür. Farklı görülen atak ve tepkiler bu hastalıkta sıkça görülmektedir.

OKB hastalığı ne kadar çok gecikirse o kadar olumsuz yönde ilerleme kaydeden hastalıktır. Bu yüzden erken tanı koyulup doğru kişi ile uygun koşullar altında ilgilenilmelidir.

OKB Atakları Ne Kadar Sürer?

Günde en az 1 saat süren ve çok zaman alabilen, belirli sıkıntılarda ya da işlevlerde de önemli ölçülerde bozulma görülen takıntı ya da zorlantılar uzman kişiler tarafından ilgilenilerek çözüme kavuşturulmalıdır. Kişide bu durumlar ortaya çıktığında artık basit takıntılar geri kalmış ve daha ileri bir boyuta ulaşmış olacaktır.

İletişim bilgilerinizi bırakın, psikolog randevusu oluşturmak için sizi arayalım

Obsesyonlarda ego distonik olarak kişi üzerinde yabancı gelen ve istenen denetimlerde olan bir şey değildir. Şizoftenlerin tersine kişi üzerinde obsesyonlarda kendi zihinlerinde ürün olurken dışarıdan gelinmediği bilinir.

Kompulsiyonlar ise amaç olarak haz alamaya veya doyum sağlamaya bakmadan kişi üzerinde sıkıntıyı azaltmada ya da korkulan olaylarda durumdan korunmak ister.

Bu durumların hayat boyu görülme sıklıkları %2-3 olan OKB, kadınlar üzerinde daha çok görülmektedir. Bu hastalığın geçme süresi ortalama 5-10 yıl arasında sürebilmektedir. Hastalarda %80 oranla 25 yaşın altında başlarken kronik olarak seyreden bir hastalıktır. Bu yüzden OKB belirtileri bazı zamanlarda 6 aydan uzun sürelerde kaybolma olabilir. Bu yüzden bu hastalığın giderilmesi için süren çalışmalar üzerinde erken başvuru nadir görülür.

OKB Türleri

1. Bulaşma Obsesyonu

1. Bulaşma Obsesyonu
1. Bulaşma Obsesyonu

OKB’de görülen bulaşma obsesyonu, kişinin vücudunda ya da giysilerinde mikrop, toz ya da herhangi bir dış etkenlerden oluşabilecek kirlenmelere karşı oluşan takıntı ve bu takıntıların etkisi altında kalınmasıyla oluşabilecek sıkıntıyı gidermede edinilen davranışlardır.

  • Taciz,
  • Yaşamsal değişiklikler,
  • Hastalık,
  • Sevilen birinin ölmesi,
  • İş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler,
  • İlişkiyle ilgili kaygılar gibi çevresel faktörler nedeniyle oluşan obsesfif kompulsif bozukluk durumlarında görülen en belirgin belirtilerden biri bulaşma obsesyonudur.

Kişi tuvalete gittiğinde üzerine idrar sıçramış olabileceği düşüncesiyle; el sıkışmayla ya da kapı tokmakları, para gibi nesnelere dokunmayla idrar, dışkı, sperm bulaşabileceği şeklinde ortaya çıkan durumlarla oldukça sık karşılaşır.

Halk arasında temizlik hastalığı olarak da bilinen bu rahatsızlık sürecinde kişiler kendilerini mikrop bulaşabilir endişesiyle kirden, pislikten uzak tutmak için ailelerinden bile uzak durma aşamasına gelebilirler. Evi her gün defalarca çamaşır sularıyla yıkamak gibi davranışları kişi tuhaf karşılasa da kendini yapmakla sorumlu tutar. Bu obsesif düşüncesinden kurtulmak için temizlik davranışını (kompülsiyon) geliştirir.

Bulaşma Obsesyonu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

2. Kuşku ve Kontrol Obsesyonu

2. Kuşku ve Kontrol Obsesyonu
2. Kuşku ve Kontrol Obsesyonu

En sık görülen obsesyon ve kompulsiyonlardan biri olan kuşku, kişide bir durumun ve eylemin gerçekleşmesinden emin olamama halleri gerçekleştiğinde söz edilir. Kişide sürekli etrafında olan şeylerin gerçekleşip gerçekleşmediği ya da kendi yaptığı hareketlerin sonucunda yapıp yapmadığına dair sürekli kendinden ya da etrafından şüphe duyma durumu oluşur ve sonunda tekrara düşerek davranışlarını yineler. Kontrol durumu aslında normal zamanda olmasa da yapılan hareketin sonucunda tehlike söz konusu olduğunda görülen bir davranış olur. Örnek olarak ütüyü prizden çekip çekmemesi, kapıyı kilitleyip kilitlemediği ya da ocağı kapatıp kapatmadığı gibi sonucunda tehlike yaratan ve aklında şüphe uyandıran durumları kontrol etme isteği gelir.

Sürekli yapılan işlerde sorgulama ile kendi içlerinde konuşarak ne kadar emin olduklarını kendilerine izah etmeye çalışsalar da kontrol etme isteklerini hiçbir şekilde baskılayamazlar ve bu yüzden sürekli tekrara düşerek aynı kontrol etme hareketini birden çok kez uygulamaya alırlar.

Bu obsesyona sahip olan kişiler de kendilerini bir ortamda belli ederler ve sürekli olarak hem kendilerini hem de etrafındakileri telaşa sokarlar.

Kuşku ve Kontrol Obsesyonu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

3. Cinsel İçerikli Obsesyonlar

3. Cinsel İçerikli Obsesyonlar
3. Cinsel İçerikli Obsesyonlar

Obsesif temalar arasında sık sık rastlanan cinsel obsesyon, takıntısı olan herkes için en utanç verici şeydir ve asla kabul edilme ihtimali yoktur. Hatta bu cinsel düşünce o kadar ileri seviyeye gidebilir ki kişi ailesinden ebeveyn ya da çocuklarıyla bile hafızasında cinsel imgelere neden olabilir. Gözlerinin önüne bu tarz görüntüler gelerek karşı cins ya da hemcinslerinden olabildiğince kendilerini uzak tutarlar. Bazen de farklı olarak da eşcinsel düşünce ortaya çıkabilir. Bu düşünceler obsesif kişilerde istem dışı olarak gelir. Olur olmadık zamanlarda bir an da gelen bu düşünce kişiyi rahatsız etse de farkında olarak gerçek dışı düşüncelerle davranış bozuklukları gösterirler.

Bu düşüncede olan kişiler aslında eşcinsel düşünceden dolayı hem kendi hemcinsleriyle hem de karşı cinslerle arkadaşlık kurmaktan her zaman kaçınırlar. Obsesif kişide her daim;

  • Çekinme,
  • Utanma,
  • Ortamdan uzaklaşma,
  • Dokunma,
  • İletişim kuramama,
  • Tepki verme gibi davranışlar sık sık görülmektedir.

Eğer biriyle bu düşünce altında görüşürse kafasında büyük bir günah işleme ve cezasının da ağır olma düşüncesi vardır. Bu yüzden ceza almamak için de kendilerini sürekli bu düşünce altında tutabilirler.

Cinsel İçerikli Obsesyonlar hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

4. Biriktirme Saklama Kompulsiyonları

4. Biriktirme Saklama Kompulsiyonları
4. Biriktirme Saklama Kompulsiyonları

İstifçilik adıyla da bilinen bu hastalık, kişiler üzerinde değerli ya da değersiz, etraflarında ne varsa birbirleriyle bağlantılı olmadan gördükleri her şeyleri bir kenarda saklayıp biriktirmesidir. Hayatın her döneminde ilerisi için düşünülen lazım olur düşüncesinden tamamen bağımsız olmaktadır. Bu kompulsiyonda düzensiz ve tamamen bağımsız biriktirilen eşyalar daha ağır basmaktadır. Kalabalık ve gereksiz bir görüntüden ileriye gidilemeyen bu biriktirmeler;

  • Eşyalar,
  • Eski gazeteler,
  • Tarihi geçmiş ürünler,
  • Mektuplar,
  • Plastik eşyalar,
  • Poşetler,
  • Eski kıyafetler gibi her şey olabilmektedir.

Bu durum ilerlediğinde onlar için göze batmasa da dışarıdan gözlemlendiğinde ilerleme kaydederse, etrafta yer kalmayacak kadar biriktirmelere maruz kalındığı görülür. Bu durum da birlikte yaşayan herkes için zorluk yaratır. 

Eşyaları biriktirmenin altında yatan en gerçek sebep bu kişilerin eşyalarla duygusal bağ kurmalarıdır. Ayrıca depresyonun yanı sıra kişide yaşlanma ile gelen bir bunalım sonucu da görülmektedir. Genelde çocukluk döneminde görülen bu hastalık, aile içinde görülen ciddi sorunlardan da kaynaklanmaktadır.

Aile içi sorunlarda ise duygusal eksiklik, şefkat eksikliği, çeşitli korkular, endişe, reddedilme ya da aldatılma görülmüşse bu hastalığın gelişmesinde olasılık artmaktadır.

Biriktirme Saklama Kompulsiyonları hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

5. Sayı Sayma Obsesyonu

5. Sayı Sayma Obsesyonu
5. Sayı Sayma Obsesyonu

Genelde çocuklukta yaşanılan travmalar ya da sorunların sonrasında oluşan obsesyonlar arasında sık görülen sayı sayma obsesyonu, bazı şeylerin hasta tarafından oluşturulan belli sayılarda ritüelleşme sonucunda sürekli sayı sayarak davranışlarını yönlendirmesidir. Bazı şeyleri sayıyla yapmayan hasta kötü bir şey olacağını düşündüğünden mutlaka aksatmadan sabırla bu davranışı gösterir. Bu sıkıntıya girme gereği duymadan her günü sürekli bu şekilde geçer.

Bu düşünce altında sürekli davranışlarına her gördüğü şeyleri sayarak yapmayı yansıttığından çevreden tepki gördüklerinde kendilerini daha da kötü hissederler. Genelde araç plakalarını, bina numaralarını, yerdeki parkeleri ya da kişileri saymayı muhakkak yaparlar ve bu davranış sonrasında da ciddi anlamda yorulma yaşarlar. Bazı sayıları da kendilerine uğurlu olarak görürler bazılarının da kendilerine uğursuzluk getireceğini düşünürler. Bu durumda uğursuz sayıları düşündükleri an da akıllarından çıkartmak için sürekli uğurlu sayıları düşünürler ve yaptıkları her harekette bu sayıları sesli olarak tekrar ederler. Örneğin; uğurlu sayısı 2 olan bir obsesifin kapıya en fazla aynı an da 2 kez dokunması örneği verilebilir. Bununla birlikte diğer birçok davranışlarını da 2 kere yaparlar.

Sayı sayma obsesyonu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

6. Dini Obsesyon

6. Dini Obsesyon
6. Dini Obsesyon

Obsesif kompulsif bozukluklara sahip kişilerin bazılarında da oluşan takıntılar dini içerikli olmaktadır. Temiz duygularla oluşturulan dini takıntılar diğer obsesif davranışlarla birlikte de görülmektedir. Genelde dini obsesyonlar dine önem veren ve bağlı olan birinde günah ya da yasak düşünceler ile akılda mücadele oluşturur. Bu obsesyon türüne karşı mücadele veren kişilerde oluşma nedeni aslında küfür, karşı çıkma ya da yanlış durumlar üzerine yoğunlaşma ile oluşur. Özel olarak da dini inançlarında yoğun hisler barındıran toplumlarda daha çok sık görülmektedir.

Özellikle dini inançları yoğun yaşayan toplumlarda yarattığı psikolojik etkiden dolayı da daha sık görülen bir obsesyon türü olmaktadır. Bu obsesyon genelde abdest düzgün bir şekilde alınmazsa, namaz kılarken ağızdan yanlış bir kelime çıkarsa ya da ibadetleri eksik ve isteksiz yaparsa kişide kendini sıklıkla tekrar edebileceği davranışlara yıkanma gibi kompulsiyonlara yönlendirmektedir.

Diğer yandan dini kompulsiyonlar obsesyonlarda oluşan etkiyi azaltma maksadıyla ortaya çıkmaktadır. Aslında bu takıntılar içerisinde kişinin mücadele ettiği en yaygın soru “Allah var mı, yok mu?” sorusuyla mücadele etmektir. Bu soruyu dini obsesyonu olan kişiler kafalarından asla atamazlar. Diğer bir şekilde de bazen Allah’a küfretmek olarak da kendini gösterebilir. Ya da diğer dini şeylere karşı da herhangi bir kötü söz ya da davranış gösterebilirler.

Dini obsesyonu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

7. Düzen ve Simetri Obsesifi

7. Düzen ve Simetri Obsesifi
7. Düzen ve Simetri Obsesifi

Obsesif ve kompulsif bozukluğu olan kişilerde ilk olarak kendi başlarına oluşan sorunun üstesinden gelebilirim gibi bir inanç oluşur. Burada kişi kendi davranışlarının üstesinden geleceğini düşünerek daha farklı davranışlar sergiler ve bu davranışlar da kompulsiyonlardır. Zihninin içerisinde bazı takıntılar oluşur. Örneğin;

  • Kapıyı kilitlemesine rağmen kilitlemede kontrol isteği duyması,
  • Eve misafir almaması,
  • Dışarıda yemek yememesi ya da sürekli el yıkaması,
  • Bir eşyanın kendi istediği yerde kendi düzenine göre yerleşmesi gibi farklı birden çok örnekleri mevcuttur.

Bu süreç içerisinde farklı birden fazla verilebilecek karşı tarafı rahatsız edecek olan davranışlar nedeniyle kişiye karşı etrafından uzaklaşmalar görülür.

Düzen ve simetri obsesifi olan kişilerde de bunun yanı sıra diğer obsesfiler de görülür ancak bu obsesifin farkları da vardır. Bu kişilerde ruhsal boyutta oluşan sorunları eşyalar üzerinde giderme görülür. İşinin iç dünyasında bir rahatlama olması için eşyaya bağlı olur ve oluşan düzensizlik ya da rahatsız eden bir görüntüyü gördüklerinde düzeltmeleri onlarda rahatlama sağlar. Etraflarında olan her şeyleri kategorize ederek kafalarında yerleşme sağlarlar ve düzenlerini asla bozmazlar. Mesela saatin duvarda farklı bir tarafa daha basık durması gibi düzensizlik onları en fazla rahatsız eden şeyler arasındadır.

Gelişim çağında aileden ya da çevreden herhangi bir baskı görerek bağ kuramayan ardından da hayatında düzeni sağlayamayan kişilerde daha fazla görülen bu obsesif diğer türler gibi ilk başta aile sonra yaşanılan travmalar sonucu oluşmaktadır.  

Düzen ve simetri obsesifi hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

8. Saldırgan Davranışlar

8. Saldırgan Davranışlar
8. Saldırgan Davranışlar

Kendini yineleyen obsesyon ve kompulsiyonlar dönemsel gidiş-geliş gösteren davranışlar olabilir. Kişinin günlük yaşamını da etkileyen bu hastalık farkında olunsa da elinde olmadan zorlayıcı bir şekilde sergilenen davranışları da kapsamaktadır. Günümüzde 50 kişiden birinde görülmeye başlanılan bu hastalık hayatta önemli yer kaplamaya başlamıştır.

Saldırganlık, obsesyonlar arasında belirgin olan ve kendini önemli ölçüde yer almaktadır. Genelde saldırgan davranışları olmalarının yanı sıra öldürme, yaralama, çeşitli şekillerde zarar verme düşüncelerine kapılırlar. Bir anne ya da bir babanın çocuğuna karşı bir şiddet eğilimi de bu süreçte olağandır. Mesela öldürme, yaralama isteği anne babalarda da olabilir. Bu süreçte bir annenin doğum sonrasında çocuğunu boğma isteği de örnek verilebilir.

Zarar verme obsesyonu olan kişilerde bazı durumlar hassasiyet gösterebilir. Mesela bıçak, makas gibi sivri zarar görebilecekleri nesnelerden uzak durmak için sevdikleri kişilerle yalnız kalmaktan kaçınabilir. Bazı hastaların da daha çok kendilerine zarar verme düşünceleri olduğunda engel olamadıkları için ayrı bir korkuları oluşur. Bu tür obsesyonlarda arabaların önüne atlama ve kendini pencereden atma gibi ani davranışlar görülebilir.

Saldırgan davranışlar hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

9. Batıl İnançlar veya Uğurlu Sayı ve Renkler

9. Batıl İnançlar veya Uğurlu Sayı ve Renkler
9. Batıl İnançlar veya Uğurlu Sayı ve Renkler

Obsesif kompulsif bozukluk hastalığı terminolojik olarak bakıldığında kelime grubu olarak ikiye ayrılabilir. Obsesyon ve kompulsiyon. Bu hastalığın türleri mevcuttur ve kişiden kişiye farklılık gösterir. Türler arasında görülenlerden biri de batıl inançlar veya uğurlu sayı ve renklerdir.

Bazı kültürler üzerinde var olan inançlar bireyi tamamen engelleyici davranışlar olabilir. Bu davranışlar sürekli tekrarlama isteği ile de karşılaşabilir. Mesela; evden sağ ayakla çıkmak, merdiven altından geçmemek, ilk olarak sağ ayakkabıyı giymek, suyu belirlenen sayıda yudumlama ile içmek gibi.

Hasta bu davranışları yaptığına dair kendinden emin olmalı. Bu davranışları tekrarlamayıp uygulamazsa gününün güzel geçmeyeceğini düşünür ve hastalanabileceği korkusu başlar.

Bu tarz inançların ve sayılara karşı farklı ilişkilendirmelerin olmasının kökeninde yaşanılan travmalar ya da baskıcı ve şiddete meyilli ebeveynlerin yanında yetişmekten kaynaklanabilir. Böyle durumlara maruz kalan bireylerin zamanla kendilerinin dışında başka şeylerle içselleşmesi görülür. Kendi içlerinde bağlanırlar ve hayatlarına farkında olsalar da bu şekilde yön verirler.

Batıl inançlar veya uğurlu sayı ve renkler de vasıfların yüklenmesi ile daha değerli olurlar.

Batıl inançlar veya uğurlu sayı ve renkler hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

10. Kontrol Etme

10. Kontrol Etme
10. Kontrol Etme

OKB hastalığı üzerinde en çok görülen takıntı çeşidi arasında kontrol etme yer almaktadır. Hatta çoğu türlerin kapsamındadır. Çünkü her hastanın belli bir şeyi defalarda kontrol etme isteği üzerine abartılı davranışları vardır.

Genelde kişinin şüphe duyması üzerine oluşur. Şüphe duyar ki kontrol etme ihtiyacı da doğsun. Kuşku türü ile iç içe olan kontrol etme isteği zincirleme devam eder. Hasta genelde “Acaba ocağı kapattım mı, kapıyı kilitledim mi, ışığı söndürdüm mü?” gibi şüpheleri düşünür ki geriye dönüp kontrol etsin. Bu şüphelerden emin olmak için defalarca tüpü, ütüyü, kapıyı, musluğu kontrol edebilir.

Aslında sadece bununla bitmez. Hayatının çoğu alanında da sürekli bir kontrol etme isteği olur. Karşısındaki kişinin davranışlarını, eşyanın nerede durması gerektiği, başkalarının hayatı hatta kısaca her şeyi. Eğer kontrol altına alamazsa bağlılık duyulan bir eşya ya da başka bir şeyi zarar verebilecek durumda görür.

Genel olarak OKB nedenleri ya büyük travmalardır ya da paranoyak ve baskıcı aile altında yetişmedir. Çocukluk dönemlerine dayanan bu hastalık orta yaşlarda daha çok görülmeye başlar ve kişinin farklı istemsiz davranışları ele verebilir.

Kontrol etme hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın

11. Temizlik Takıntısı

11. Temizlik Takıntısı
11. Temizlik Takıntısı

OKB’de görülen temizlik takıntıları genelde en sık görülebilen psikoloji sorunlar arasında olmaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluk türleri arasında görülen temizlik takıntısı, pek çok insanda olan kişisel hijyene dikkat etmeyle oldukça farklıdır. Bulunduğu ortamın temizliğine özen gösterme oldukça normalken bu hastalıkta takıntı olan temizlik normal değildir.

Bu hastalığın kapsamında temizlikle uğraşan kişiler genelde her şeyin ve bulundukları ortamların kirli olduğunu düşünmektedirler. Sürekli olarak temizleme ve temizlenme ihtiyacı olan kişilerdir. Genelde de takıntılı olan OKB’lerde saplantılı olarak daha çok görülmektedir.

Durum ne kadar günümüzde zirveye ulaşmış olsa da temizlik hastalığının uzun yıllardır süregelen bir psikolojik rahatsızlık olduğu söylenebilir. Genelde de Türk toplumunda oluşan temizlik sorunları kişiler ilk araştırıldığında ev hanımlarıdır.

Titizlik olarak da ifade edilen bu durumda her ne kadar ilk bakışta sağlıklı bir düşünce gibi görülse de işin perde arkasında durum her zaman bu şekilde değildir. OKB temizlik hastalığı bireyler üzerinde yaşamlarda önüne büyük engel oluşturabilir.

Temizlik hastalığının görüldüğü kişiler genelde hav ve tavırlarda mantık dışı hareket ederler ve bu düşünceleri bilseler de içlerinde engel koyamazlar. Bu düşünceleri kabul etmezler ve neredeyse davranışlarını değiştirmek de imkansız görülebilir.

Temizlik takıntısı hakkında daha detaylı bilgi edinmek için tıklayın

Kendinizde OKB Olduğunu mu Düşünüyorsunuz? Ne Yapmalısınız?

Obsesif hastalar kaygı verici düşüncelerden kaçmak maksadıyla mücadele verirler. Bu düşüncelerden kaçmak için ne kadar uğraşılsa da bu düşünceler daha çok artmaktadır. Oluşan bu kısır döngü kişi için zorlu bir süreçtir.

Kişinin zihninde belli başlı belirtiler vardır. Bunlar:

  • Pislik ya da mikrop bulaşmasından korkma,
  • Başka kişilere zarar vermekten korkma,
  • Hata yapmaktan korkma,
  • Rezil olmaktan ya da sosyal çevreden kabul edilmeyecek bir şekilde davranmaktan korkma,
  • Günahkar düşüncelere kapılmaktan korkma,
  • Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı,
  • Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı.

Belirtileri duydukça ya da öğrendikçe kendisinde de OKB olduğunu düşünen kişiler bu hastalığı tek başına yenemeyeceklerini bilmelidir. Kronikleşme ile dengesiz yapısı bulunan bir hastalık olmasından dolayı ilk olarak bilişsel terapi süreci için uzmanlara başvuruda bulunulmalıdır.

OKB Kimlerde Daha Sık Görülür?

Otoriter bir baba ya da kontrolcü bir anne veya mükemmeliyetçi bir aile baskısı altında yetişen çocuklarda daha sık görülen bu hastalık kişilerde en önemli olan duygu kontrol etme duygusunu etkilemektedir.

OKB hastalığı içerisinde kişilerde iç sesler tamamen kuralcı, otoriter ve disiplin içeren emirler gibidir. Aslında kafalarında dönüp dolaşan iç sesler çocukluk döneminden gelen ve içselleşen ebeveynlerin sesidir. Ailede anne eğer çok titiz ya da mükemmeliyetçi ise ya da baba da kuralcı ve otoriterse ileride bilinç altına işlenen ve çocukla içselleşen anne ve baba karakterleri tamamen kendine baskı yapan kuralcı ve eziyet veren sese dönüşür.

Yetişkinler kendi oluşturdukları kurallara uyacak olan ve kendi alışkanlıklarını uygulayan çocukları yetiştirmek isterken bu durum baskıcı ve şiddetli boyutlara gelindiğinde ruhsal izler bırakır. Burada kişinin yaşadığı çocukluk dönemlerinde oluşan duygulara dayanabilmek için ileri zamanlarda obsesyon kendini gösterir ve bu kişi için koruyucu duvar gibi görülür.

OKB Çalışmaya Engel mi?

Obsesif ve kompulsif bozukluk hastalığı olan kişiler günlük yaşantılarında basit kaygılardan ziyade daha farklı takıntılar barındırır. Obsesyonla mücadele eden kişiler düşüncelerinin mantık dışı olduğu bilse de bu düşüncelerini kontrol altına almakta zorlanırlar. Bu nedenle zamanla iş hayatı ya da kişisel hayatlarında ilişkilerin yürütülebilmesi oldukça zor hale gelir.

Engel olamadıkları düşüncelerin üzerine kendilerini korumak adına gösterdikleri davranışlarda da bir zaman sonra tuhaflıklar görülebilir. Bu yüzden sosyal olabildikleri her alanda etrafındaki insanlardan görülen tepkiler hem kendi içlerine kapanmalarına neden olacak hem de dışarıya dönük şiddete meyilli davranışlar oluşturabilecektir.

Bu yüzden çalışma, sosyal faaliyet ya da aile içinde bile şiddete dönüşebilen davranışların oluşumuna neden olacak bu hastalık hem kişiye hem de çevresine vereceği zarardan dolayı kontrol altına alınmalıdır.

Aile ve Arkadaşlara Düşen Görevler Nelerdir?

OKB hastalığına sahip kişiler, genelde takıntılı düşünce ve davranışları aile ya da çevredeki kişiler tarafından fark edildiğinde nasıl bir tepkiyle karşılaşacakları üzerine tedirginlik yaşarlar. Çoğu kişi ayıplanacağını, davranışları üzerinde dalga geçileceğini düşünürler. Küçük düşme korkusu ile hissedilen düşüncelerin paylaşılmasından ve açığa çıkarılmasından kaçınırlar.

OKB ile mücadele eden kişiler bu hastalıkla damgalanma kaygısı yaşarlar. Bu yüzden bilişsel terapilere hastalığın başladığı dönemlerden çok uzun bir süre sonra giderler. Burada aile üyeleri ve arkadaşlar hasta ile zaman zaman çevrede huzursuzluk verecek düzeye gelen davranışlar üzerinde daha dikkatli davranmaları gerekir. Bu davranışların hastanın elinde olmadan sergilendiği bilinerek yardımcı olunmalıdır. Diğer yandan terapi almaları için baskıcı davranışlardan uzak bir şekilde ikna edilmelidir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Şizofreniye Dönüşür mü?

Şizofreni hastalığı içerisinde kompulsif bozukluk yaygın olarak görülebilir. Nedeni ise öne sürülen işlevsel devrelerin ve nörotransmitterlerin işlev bozukluklarında ortak özellikler bulunmaktadır.

Obsesif kompulsiflerle şizofreni iç içeridir. Birbirlerini tetikleyen bu hastalıklar obsesif haricinde çeşitli farklılıkları ortaya çıkarmaktadır. Sistemik olarak değerlendirmelerde farklılar oluşturmaktadır.

Psikolojik olarak görülen bu hastalıklardan ikisi de kendi içlerinde ayrı ayrı önem oluşturmaktadır. OKB’de ciddi anlamda ruhsal bozukluklar görülür. Şizofrenide ise OKB’de birinden diğerine geçiş görülebilir. İki hastalığın belirtileri birbirine karıştırılması çok rastlanan bir durumdur. Hatta şizofrenide obsesyona benzeyen düşüncelerden dolayı aynı belirtiler de görülebilir. Bu da ergenlik döneminde kendini belli etmektedir.

Şizofreni hastaları üzerinde görülen obsesif kompulsif belirtilerin tanısı üzerine %1.1-%59.2 oranları arasında çok geniş bir yaygınlık görülmektedir. Yani genel olarak bakıldığında ise OKB de şizofreni belirtileri değil de şizofreni hastalarında OKB belirtileri görülür.

Obsesif Kompozif Bozukluk Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Obsesif Kompozif Bozukluk nasıl tedavi edilir? – OKB tedavi yöntemleri nelerdir? Gibi sorular sıklıkla sorulmakta ve cevap aranmaktadır. Obsesif kompozif bozukluk olan hastaları genel olarak kendilerinin hasta olduğunu düşünmezler. Aynı şekilde bu rahatsızlığı olan kişilerin yakınları da bunun bir hastalık olduğunu anlamazlar. Bu nedenle tedavi gören obsesif kompozif bozukluk olan hasta sayısı azdır. Ancak durumunun farkına varan ve bir uzmana başvuran kişilere psikoterapi yöntemi ile OKB tedavisi ve ilaçla OKB tedavisi uygulanabilmektedir. 

OKB, tanısı için herhangi bir test yöntemi bulunmamaktadır. Uzman, tanı koyabilmek için hastayı gözlemlemektedir. Tanının kesin olarak konulmasının ardından, ilaç tedavisi ve bilişsel davranış terapisi birlikte uygulanmaktadır. İlaç tedavisinde, beyindeki seratonin düzeyini dengelenmesi amaçlanmaktadır. Bilişsel davranış terapisi ise kişinin korkuları ile yüzleşmesi sağlanarak, bu durumun davranışlarına olan etkisi iyileştirilmektedir. Tedavinin başarılı bir sonuç vermesi için OKB tanısının erken konulması çok önemlidir. Ayrıca bu kişilere aile desteği de önemli bir faktördür.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavi Edilmezse Ne Olur?

OKB’si olan kişiler mantık çerçevesi gereği ne kadar saçma davranış sergileseler de aslında kendi içlerinde gayet mantıklı bir yol izlediklerini düşünürler. Burada hasta kişilerde oluşan düşüncelerin altında yatan mantık akışı ise birçok kez terapistler tarafından gözlemlenerek sonuca ulaşabilir.

Eğer OKB tedavi edilmezse her anksiyete bozuklu etkileri gibi kişide uzun yıllar görülebilir. Ancak ilgilenilirse tedavi edilip iyileşme elde edilecek bir hastalıktır.

OKB’de İlaç Tedavisi Şart mı?

OKB hastaları üzerinde ilk olarak bilişsel davranışçı terapileri uygulanırken bu vakalar üzerinde mantıksal örgü oluşturmayı ve kullanma amaç edinilmiştir. Diğer yandan sıkıntıyla mücadele etmeyi, teknikleri öğretmeyi davranış üzerinde engelleme maksadıyla hedef olarak belirlemiştir.

Bu aşamalarda hastada oluşan obsesif düşünceler kompulsif davranışlara göre yaşanılan sıkıntı şiddeti de baz alınarak düşünce yapıları oluşturulur. Tedavi kapsamında hastalıklarda sistematik bir düzen sağlamak ve kişide duyarsızlaşma sağlamak için çıkılacak basamaklar titizlikle belirlenir. Bu hastalıkta düşüncelerin nasıl yönetileceği konusunda ne yapacağını öğrenen ve mücadele eden kişiler aşama aşama kompulsif davranışlar sergilediğinde sıkıntılarında azalma görülür. Tedavi süreci ilerleyen kişilerin süreci ilerledikçe kompulsif davranışlar yok olur ve kişide rahatlama gerçekleşir.

Tedavi sürecinde önem verilmesi gereken şey terapist ve hasta ile iş birliği içerisinde çalışma sağlamaktır. Bazı durumlarda hasta rahatlama gördükçe terapiyi yarıda bırakabilir. Ancak aynı titizlikle devam edilmesi gerekir. Eğer bu süreci yarım bırakırsa karşısına çıkan adımlara karşı ne yapacağını bilemediğinden semptomlarda geri gelme gözlemlenir hatta daha da ilerleyebilir.

Tedavi sürecinde olumlu dönüş alınamayan ve ileri düzeyde görülen hastalara ilaç tedavisinin verilip verilemeyeceği ise psikologlar tarafından belirlenmektedir.

Unutulmamalıdır ki OKB, tedavisi bulunmayan kişiyi ömür boyu etkisi altına alacağı hastalık değildir. Bu nedenle bu hastalığa sahip kişiler doğru tedavi sürecinde ilerleme kaydederek sıkıntıyı giderebilir.

Obsesyon Tamamen İyileşir mi?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavi sürecinde kendiliğinden iyileşme görülmemektedir. Ancak psikoterapi ile kontrol altında olması oldukça önemlidir.

Kişi üzerinde zihinsel hastalıklar teşhis edilirken bu konuda psikologlara başvurulur. Obsesif kompulsif bozukluğu olan bir hasta için de etkili terapi süreci titiz ve doğru zamanlamayla ilerlerse karşılıklı ilgi ve iletişim sonucunda iyileşme kaydeder.

OKB Ne Kadar Yaygın?

Son dönemlerde toplum içerisinde görülme oranlarında artış meydana gelen obsesif kompulsif bozukluk hastalığı 100 kişi içerisinde iki ya da üç kişide rastlanan bir hastalık olmuştur. Genelde ergenlik dönemlerinde ve 20-30 yaş aralığında görülen hastalığın nedeni çocukluk dönemine dayandığından her yaşta da görülebilmektedir. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülen obsesif bozukluk erkeklerde görüldüğünde daha erken yaşlarda meydana gelir.


Bir önceki yazımız olan Panik Atak Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Yorum bırakın

  1. Kişilik Bozukluğu Türleri Hakkında Ne Kadar Bilgi Sahibisiniz? – Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  2. OKB Türleri 1: Bulaşma Obsesyonu - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  3. OKB Türleri 2: Kuşku ve Kontrol Obsesyonu - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  4. OKB Türleri 3: Cinsel İçerikli Obsesyonlar - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  5. OKB Türleri 4: Biriktirme Saklama Kompulsiyonları - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  6. OKB Türleri 5: Sayı Sayma Obsesyonu - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  7. OKB Türleri 6: Dini Obsesyon ve Kompulsiyonlar - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  8. OKB Türleri 7: Düzen ve Simetri Obsesifi - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  9. OKB Türleri 8: OKB Saldırgan Davranışlar - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  10. OKB Türleri 8: Saldırgan Davranışlar - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  11. OKB Türleri 9: Batıl İnançlar veya Uğurlu Sayı ve Renkler - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  12. OKB Türleri 10: OKB’de Kontrol Etme - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  13. OKB’de Temizlik Takıntısı - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  14. OKB Türleri 11: Temizlik Takıntısı - Uzman Klinik Psikolog Yasin İlker
    Kalıcı Bağlantı
  15. obsesif tedavisinde oğlumun gözleri yukarıya doğru kayıyor bunun nedenleri nedir kayma hergün bir kerede oluyor kimi zaman iki veya üç günde birde oluyor internet ortamında bununla ilgili bir yoruma raslamadım bu konuda bilgi verirseniz sevinirim bu olay bizi çok üzüyor.

This website uses cookies to improve your web experience.
Konuşmayı Başlat
Randevunu WhatsApp'tan Oluştur
Merhaba,
Merak ettiklerinizi sormak ve online terapi randevusu oluşturmak için WhatsApp'tan konuşma başlatın.